*Demirköy’deki Milli İrade ve Demokrasi nöbetinin 22’inci gecesine AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Mİnsolmaz katıldı.
HABER MERKEZİ
Demirköy’de 15 Temmuz tarihindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından yapılmak istenen darbe girişiminin ardından demokrasi ve milli irade nöbetinin 22’inci gecesine AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz katıldı. Demirköy’deki Demokrasi ve milli irade nöbeti Demirköy’deki araç sahiplerinin darbe girişimini protesto etmek amacı ile kornalar çalarak geçiş yapması ile başladı. Araçların geçişinin ardından şehitler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı hep birlikte okundu. Darbe girişimini anlatan sinevizyon gösterisinin ardından Kırklareli AK Parti Milletvekili Selahattin Minsolmaz vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasının ortasında elektriklerin gitmesi ile konuşmasına ara veren Minsolmaz; “Her karanlığın bir aydınlığı var. Ülkemiz de her seferinde karanlıktan aydınlığa çıkmayı başarmıştır” dedi. Minsolmaz bir süre sonra elektriklerin gelmesinin ardından konuşmasına devam etti.
*“Milletimiz geleceğine sahip çıktı”
Ak Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz Demirköy’de demokrasi ve milli irade nöbeti tutan vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada Aziz Milletimiz 15 Temmuz gecesinin karanlık bulutlarını daha 16 Temmuz günü sabah ışıkları doğmadan aydınlattı dedi. Minsolmaz; “Sayın Cumhurbaşkanımız aziz Milletimizin çağrısı ile gerçekten millet emaneti olan iradesinin hırsızlar tarafından çalınmasını, gasp edilmesini kabullenemeyerek Türkiye Cumhuriyeti ve dünya siyaset tarihinde olmayan bir erdemi, bir feraseti göstererek geleceğine sahip çıktı. Bu cıvıl cıvıl konuşan yavrularımızın geleceğine sahip çıktı. 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü, yurt içindeki ve yurt dışındaki işbirlikçileri ile bu ülkenin geleceğine kast edenler içerisinde alçaklık, kahpelik, ihanet olan saldırıyı bu millete, devlete, bayrağa reva gördüler. Milletin kararlılığı ile hava limanları, meydanları ve yolları doldurarak millet iradesine sahip çıktı ve bu hain saldırıyı püskürttü.
*“Planların en güzelini yüce Mevla yapar”
22 gündür meydanlardayız. Bizler milletin vekilleri olarak Ankara’da Meclise sizler de meydanlarda millet iradesine sahip çıktınız. Ülkemiz daha önce de darbeler gördü. Fakat bu güne kadar böylesi adi bir darbeye, böylesi kahpece yapılan bir saldırıya tanık olmadı. Bazı soruşturmalar gün yüzüne çıktıkça görülüyor ki burada sadece hükümeti devirmek, sadece yönetimi ele geçirmek gibi bir amacı olmayan adeta bir iç savaş, kaos, Türkiye’yi neredeyse Suriyeleştirme çabası içerisinde olan bu hain saldırı ülkemizi, devletimizi, milletimizi ve bayrağımızı ve nihayetinde geleceğimizin ta kendisine yapılan hain bir saldırıydı. Evet onların bir planları vardı, fakat planların en güzelini yapan Yüce Mevla’dır. Cumhurbaşkanımızın çağrısı ve Milletimizin iradesi ile, meydanları doldurması ile yaptıkları bütün planlar bozuldu. Ordumuzun içerisine sızan, ordumuzun asaletine, tarihine, geçmişine yakışmayan ve ordu ile kıyas edemeyeceğimiz, adeta Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın kıyafetlerini giymiş bazı alçakların Milletin İradesini çalma çabaları Allah’a hamd olsun ki başarısızlıkla sonuçlandı.
*“Şehitlerimiz sayesinde bugün buradayız”
Geçen hafta bugün yani Cuma günü Cumhurbaşkanımız aziz şehitlerimizin ailesini Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde başta aziz şehitlerimizin ailesi, arkalarında Cumhurbaşkanımız ve onların arkasında Milletvekilleri olmak üzere milletin iradesine sahip çıkan ve Allah’ın da şehadeti ile inşallah mertebelendireceği şehitlerimiz sayesinde hepimiz buradayız. Allah hepsinden razı olsun, rahmetini esirgemesin.
*“Aziz Milletimiz yine bir kahramanlık hikayesi yazdı”
Aziz Milletimiz yine bir kahramanlık hikayesi yazdı. Daha sabahın ışıkları doğmadan bu darbeyi püskürterek, bu adi darbecilerin başına çaldı. Millet adeta darbeye karşı darbe yaptı, darbecilere sokakları dar etti. Şunun bilinmesi lazım, en güçlü silahtan daha güçlü olan ölme iradesinde olan bir halkın kararlılığıdır. Tanklar, jetler, helikopterler çok güçlü silahlardır. Darbenin başladığı gece TBMM bombalandı. Bu milletin iradesini temsil eden, doğrudan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” diye yazan TBMM’nin bombalanması milli iradenin bombalanması demektir. Devletin kalbi olan en ön önemli kurumların bombalanması, devletin yok edilmeye çalışılması ve yine köprüde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM önünde de adeta vatandaşların silahla taranması milletin ta kendisinin yok edilmeye çalışılmasıdır. Bu Allah’ın izni ile olmadı.
*“Biz demeden olmaz”
Bundan önce de bu topraklarda bin yıl yaşayan atalarımızın varlığını burada yok etmek hiçbir millete, hiçbir terör örgütüne nasip olmadı. Bu topraklarda yaşayan bizler yeni bir devlet kurmaya karar vermedikçe, bu topraklarda yaşayan devletler sonlanmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin aziz vatandaşları ne zaman yeni bir devlet kurmaya karar verirse o zaman yeni devleti biz kurarız. Daha önce 13 devlette olduğu gibi, sonrasında Anadolu Selçuklu Devletinde, Osmanlı Devletinde olduğu gibi ve sonrasında da Cumhuriyetin kuruluşu ile Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulduğu gibi. Biz demeden olmaz. Hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyetinin Vatandaşları yenisi kurulacak demeden bu topraklarda bir devlet kurulmaz. Kimse boş hayallere kapılmasın, herkes Çanakkale’yi, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı hatırlasın.
*“Herkes haddini bilecek”
Darbenin olduğu gece bazıları bu darbe olsun, Milletin geleceği için gecesini gündüzüne katan bir siyasi partinin gitmesi, hükümetin yıkılması için diye ellerini ovuşturdu. Ama hiç kimse sevinmesin, ağaçtan düşerken kimin atlama numarası yaptığını bu millet 22 gündür çok güzel görüyor. Herkes haddini bilecek, sadece kendi yumurtası pişsin diye koca bir ormanı yakma sorumsuzluğunda olanlar çok kısa bir zamanda hesap vermeye başlayacak. Bu millet, bu devlet yolda bulunmadı. Arkasında bin yıllık bir gelenek, yüzbinlerce milyonlarca şehit var. Bu bayrak ve tekbirlerle bu milletin hamuru yoğuruldu.
*“Hepsinin ayaklarının bağı çözüldü”
O tankları, uçakları sürenler eninde sonunda bu milletin karşısına çıkacaklarını biliyordu. Milleti sokaklarda görmeye başladıklarında hepsinin ayaklarının bağı çözüldü. Bu bu güne kadar yapılan darbelerde olmuş bir vaka değildi. 27 Mayıs’ta dedelerimiz yüreği sızlayarak “Kapıyı perdeyi kapatıp içeri geçtik, televizyondan izledik” , 12 Eylül’de babalarımız anlattı “Kapıyı perdeyi kapatıp içeri geçtik, televizyondan izledik.” Yine böyle kolay olacağını zannettiler. Darbeyi başta Hakkın, sonra da halkın, Cumhurbaşkanımızın, bizlerin sizlerin bu güne kadar aldığı hayır duası çözdü. Bu ülkede engellinin, fakirin, Suriyelinin burada ne işi var diye söylenen 3 buçuk milyon Suriyelinin hayır duası ile bu millet kendi iradesini uçurumun kenarından aldı.
*“Mutlu olmaktan başka hiçbir iradesi yok”
Bu aziz millet hangi siyasi partiden olursa olsun lazı, Kürdü, Çerkezi, Arnavutu, Boşnağı, Romanı, kadını, erkeği, çocuğu, yaşlısı ve genci, çiftçisi ve esnafı, öğretim görevlisi ve öğrencisi tek bayrak altında tek millet tek devlet olma iradesi ile başka bir ülkenin bir karış toprağında gözü olmadan mutlu olmaktan başka hiçbir iradesi yoktur. Silahlı Kuvvetlerimizden ayırmamız gereken bu çete inşallah devletin sızdığı bütün organlarından ayrılacaktır. Silahlı Kuvvetlerimiz yine bizim Peygamber Ocağımızdır. Bu mücadelede devletimizin yanında yer alan Emniyet güçlerimize, askerimize hepsine teşekkür ediyorum. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz” dedi.
*“Emeği geçen ve destek olanlara teşekkür ediyorum”
Minsolmaz’ın konuşmasından sonra Demirköy Kaymakam’ı Musa Aydemir yaptığı konuşmada demokrasi nöbetlerinde kendilerine destek olan herkese teşekkür etti. Aydemir konuşmasında; “Değerli gönüldaşlarım, sevgili nöbet arkadaşlarım demokrasi nöbetimizin 22. Gününde sözlerime, teşekkür ile başlamak istiyorum. Öncelikle sen, ben, o yok, yalnızca biz varız dediğimiz, bütün farklılıklardan arınıp bir olduğumuz, birlik olduğumuz millet meydanlarına hiçbir davet beklemeksizin gelen, bizleri gururlandıran Sayın Vekilimiz Selahattin Minsolmaz’ a sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yine kanlı darbe girişiminin ilk saatlerinden beri birlikte olduğumuz bizleri asla yalnız bırakmayan tüm Demirköylü hemşehrilerimize, bize özellikle her gece bizlere Boşnak Böreği, mantısı getiren poğaçalar, baklavalar gönderen sıcak çorbalar yapıp paylaşan kıymetli hanımefendilere çok teşekkür ediyorum. 3 haftadır demokrasi mitingi meydanlarında güvenliğimizi sağlayan polisimize, Jandarmalarımıza, programların hazırlanmasında büyük emeği geçen İlçe Milli Eğitim müdürümüz Oğuz Ak, Şube Müdürümüz Mehmet Kuşçu, öğretmenimiz Resul Ulaş’ a, Belediye personellerine, Kamu kurumlarımızın müdürleri ve personellerine, beni hiçbir an yalnız bırakmayan Mehmet beye, İlyas beye, Mustafa beye, ayrıca bir de sabahlara kadar istikrarla bizimle olan Hayrullah bey ve daha ismini sayamadığım bizimle olan herkese, burda olamasa da yüreği bizimle olan bütün arkadaşlarımıza sonsuz teşekkür ediyorum,
*“Bu hainler kimdi?”
Rabbime de hamdediyorum, çünkü bu şerrin içinden çıkan, bizi bekleyen hayır; Çanakkale ruhumu imiş hamdolsun. 15 Temmuzda gördük ki devletin bütün kurumlarında bin bir çeşit hile ile yuvalanmış, Aziz Milletimizi Müslüman kılığına girerek aldatmış kardinaller, cizvit papazları, yüzlerce yıllık haçlı zihniyetin piyonları, Fettullahçı terör örgütü ve işbirlikçileri bizleri, bu milleti, bu ümmeti diri diri yakmak istediler. Bu hainler kimdi? Fetöcüler, haşhaşiler kimdi? Evet bunlar CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nun dediği gibi eli kanlı katildiler, bunlar MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi Amerika’nın gayri meşru çocuklarıydı, bunlar, sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ın dediği gibi üniformalı hain, cani teröristlerdi, Bunlar, saygı değer Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ in dediği gibi kökleri asla bu topraklara ait olmayan, bizden olmayan, haşhaşi, aklını, ruhunu şerefini, namusunu, satılığa çıkarmış haçlının piyonu, işgal kuvvetleriydiler.
*“Peki bu millet kimdi?”
Bu hain teröristlere en güzel cevabı, adeta destan gibi binlerce yıl konuşulacak cevabı yine bu milletin ta kendisi verdi. Peki bu millet kimdi? Bu millet omuz omuza yürüdüğü Boşnak, sırt sırta verdiği Pomaktı. Bu millet can bildiği, kolkola girdiği Arnavuttu Gacaldı, Romandı. Bu millet sudan aziz bildiği Gürcü, Laz, hayran olduğu Çerkezdi, bu millet türküsünde ağladığı Acem, sevdasında yandığı Azeriydi, Araptı, bu millet ekmeğini bölüştüğü Kürttü, sofrasında tuz, dağında yürüktü, bağrında candı, gardaştı, dadaştı, tatlı bir telaştı, mamoştu, gaggoştu, alevisi, sunnisi bir kardeş, cepheden cepheye koşan Türkmendi. Bu millet hak din İslam ile müşerref olan, alemlere Rahmet, nebiler nebisi hz. Muhammet Mustafa’nın izinden giden, son kalenin muhafızları, mazlumların duası, cihad meydanlarının serdarı, Alem-i islam sancağının sancaktarı, Müslüman Türk milleti idi.
*“Fetö, yıkılırız, dağılırız, kaçarız sandı”
Ne mutlu bize, Ne mutlu Çanakkale torunlarına. Hainler, batının oyuncağı, piyonu Fetö, yıkılırız, dağılırız, kaçarız sandı. O hainler sandı ki Hamzalar bitti, Ebubekir Sıddıklar, Ömerler, Osmanlar, Aliler bizi terk etti sandı. O zalimler kutlu emekleri devraldığımız Alparslan’ in, Fatih’ in, Yavuz Sultan Selim’ in, Kanuni’ nin, Kurtuluş Savaşı kahramanı Mustafa Kemal’ in aziz hatırasını unuttuk, yok olduk sandılar. Ama yanıldılar. Ne diyor şair; Tasalanma yiğidim, zaman bizden yanadır külümüzden yükselen duman bizden yanadır son durak, son ilahi ferman bizden yanadır dünya düşman olsa da, iman bizden yanadır.
*“Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum”
Gönüldaşlarım, kıymetli nöbet arkadaşlarım cihat meydanlarından kuruluşa, kuruluştan, kurtuluşa kadar, kutlu dava uğruna can vermiş bütün şehitlerimize ve bugünde vatan savunmasında, ülkemizin dört bir yanında toprağa düşen şehitlerimize ve daha 3 hafta evvel Vatanı, Bayrağı, İstiklali ve İstikbali için milli iradeye sahip çıkmak uğruna can veren bütün demokrasi şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum, minnetle yad ediyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Söz veriyoruz, söz veriyorum, bıraktığınız mukaddesata sahip çıkacağız. And olsun ki! Ezan dinmeyecek, bayrak inmeyecek, şehitler ölmeyecek, vatan bölünmeyecek” dedi.
Kaymakam Aydemir’in konuşmasının ardından Demokrasi şehitleri ve tüm şehitler için Kuran-ı Kerim okundu. Kuran-ı Kerim okunmasının ardından Demirköy İlçe Müftüsü Muammer Ölmez şehitler için dua yaptı. Duaların okunmasının ardından Vekil Mİnsolmaz, Kaymakam Aydemir ve beraberindekiler demokrasi nöbetini tutmaya devam ettiler.