Ana Sayfa Gündem 31 Mart 2017 917 Görüntüleme

Minsolmaz; “Trakya’dan “EVET” e güçlü bir destek istiyoruz”

*AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz; “Türkiye’de artık istikrarsızlığın değil, istikrarın egemen olması, istikbalin sürekliliği açısından aziz hemşerilerimizin desteğini bekliyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ve İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge Ürünlü köyünü ziyaret ettiler. AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge ve Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz köy ziyaretleri öncesinde Kırklareli Valisi Esengül Civelek’i makamında ziyaret ettiler. Ziyaretin ardından Vekiller referandum çalışmaları kapsamında köy ziyaretleri yaptılar. AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Mİnsolmaz referandum çalışmaları kapsamında İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge, İl Başkanı Alper Çiler, İlçe Başkanı ve AK Parti teşkilatları ile birlikte Kırklareli Ürünlü Köyünü ziyaret etti.
AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz burada Ürünlü Köylülerine hitaben bir konuşma yaptı. Milletvekili Minsolmaz yaptığı konuşmada; “16 Nisan’da ülkemizde çok uzun yıllardır konuşulan ve 11 yıldır da daha yoğun konuştuğumuz bir anayasa değişikliğinin sırası geldi. MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuz Darbe Girişiminden sonra millet olarak, devlet olarak, siyaset olarak hep birlikte bu kararı vermemiz gerekiyor, Türkiye’de anayasal bir zemini oturtarak bu ülkeyi artık darbelerden, koalisyonlardan kurtarmamız gerekir demesi ürene meclisten bu 339 oy ile geçirdik. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım da buna başladığımızda çok net bir ifade ile “Ne ile çıkarsa çıksın biz bu Anayasa değişikliğini biz bu milletin önüne getireceğiz, halk oylaması ile millete sunacağız” dedi. Bu meclisten AK Parti ve MHP gruplarının desteği ile 339 oy almak sureti ile 18 madde olarak geçti. Şimdi de 16 Nisan’a 3 haftadan kısa bir süre kaldı ve milletimiz bunu 16 Nisan’da oylayacak. Bu 18 maddelik Anayasa değişikliğinin içerisinde Başbakanlık sistemi kaldırılıyor, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halinde bir düzenleme yapıldı. Bunun içerisinde meclis çalışmalarına daha da güçlü olarak devam edecek, yargı devam edecek ama hükümet Cumhurbaşkanın altında Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak devam edecek. Yine Bakanlarımız olacak, yasama, yürütme, yargı ayrı olarak çalışacak ve Türkiye’de çok daha hızlı karar alma ve Türkiye’de hükümetlerin bittiği gibi kurulabilmesi, koalisyonların olmaması, koalisyon olmadığı zaman da milletin hizmetine hızlı bir şekilde hizmet etmesi gibi kolaylık sağlanacak. Bunu rejimle ilgili tutan arkadaşlar, bu ülke bölünecek diyenler, tek adamlık, diktatörlük diyen kardeşlerimiz var. Ben onlara siyaset nezaketi itibarı yalan söylüyorlar, yanlış söylüyorlar demekte biraz utanıyorum. Ama doğruyu söylemediklerini ifade etmem gerekiyor. Çünkü bu Anayasa değişikliğinin rejimle bir alakası yok, rejimimiz Cumhuriyet, buna kimsenin herhangi bir itirazı yok. Ama hükümet sisteminin değiştirildiği doğru, daha güçlü bir hükümet oluşturmak için de bu anayasa değişikliğini yapmak üzere çok ciddi bir çalışma var. Bu sadece AK Parti’nin dile getirdiği bir söylem değil, ta Adnan Mendereslerden bu güne kadar Süleyman Demirel’in, Erbakan’ın, Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Turgut Özal’ın bu güne kadar sürekli gelen liderlerinde Türkiye’de artık bu işi yerli yerine oturtmak, çift başlı sistemle bu hükümeti götürülmemesi lazım demesinden hatırlıyoruz.
Buradaki büyüklerimiz bu darbe dönemlerini de çok iyi hatırlıyor. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül Darbesi, 28 Şubat, 17-25 Aralık, en sonda da 15 Temmuz darbe girişimi. Dolayısıyla Türkiye’de artık biz millet olarak bu sürecin sürekli darbelerle kesilmesinden, her seçim sonrasında hükümetin kurulup kurulmaması, güvenoyu alıp almaması sıkıntılarının ülkede neye mal olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu ülkede her darbe ciddi anlamda demokrasiyi, sivil hayatı, siyaseti, toplumsal gelişmeyi en çok ta ekonomiyi etkiledi. Bunları geçmişe dönüp topladığımız zaman bazı uzmanlar 300-400 milyar dolar diyor bana göre 500 milyar doların üzerinde bir kayıp. Bir gezi parkının bir 15 Temmuz’un, 367 ile bir Cumhurbaşkanının seçtirilmemesinin, bir iktidar partisine kapatma davası açılmasının ekonomik olarak sonuçlarını millet olarak hepimiz taşıdık. Sadece 7 Haziran’da bile bir seçim yaptık, AK Parti yüzde 41 aldığı halde hükümeti tek başına kuramadı. Diğer partilerin gerekli desteği vermemesinden dolayı bir koalisyon da kurulamadı. Dolayısıyla bunun sıkıntıları ekonomiye, iş hayatına, sosyal ve siyasal hayata yansımaya hemen başladı.
İşte bu gerekçelerden ve Türkiye’de artık vesayet sisteminin kalkması için yani sizlerin bize verdiğiniz oy ile bizlerin sizleri Ankara’da Mecliste temsil ettiğimiz yani siyasi iradenin tecelli olduğu yapının hep sürekli başkaları tarafından engellenme çabasına karşı artık inşallah bu vesaitten de kurtulacağız. Cumhuriyetin ilanından bu güne kadar 94 yıllık dönemde kurageldiğimiz 65’inci hükümeti yaşıyoruz. Geçirdiğimiz bu evrelerde birçok sıkıntıyı hep beraber yaşadık. Ama AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana Türkiye büyük kazanımlar elde etti. 15 yıl içerisinde başlanan bütün projeler sonlandırıldı. Olay son derece net. Bir yanda bizlerin savunduğu “EVET” verilmesi sureti ile bu ülkenin tarihinden vesayeti çıkarmak, koalisyonlardan ve ülkeyi özellikle darbelerden uzaklaştırmak niyetindeyiz. Hemşerilerimizin 16 Nisan’da yeni bir Türkiye’ye uyanmak amacı ile, Türkiye’de artık istikrarsızlığın değil, istikrarın egemen olması, istikbalin sürekliliği açısından aziz hemşerilerimizin bu konuda desteğini bekliyoruz.
Yapılan anketlere göre yüzde 60 civarı oy alınarak aslında bu iş bugün itibarı ile sonlandı. Trakya’dan da bu güçlü “EVET” e güçlü bir destek istiyoruz. Milletimizin oyu bu seçimlerde bir siyasi partiye verilmeyecek, muhtar seçmiyoruz, milletvekili seçmiyoruz, herhangi bir siyasi partiye oy kullanmıyoruz. Bu bir geleceğin seçimidir. Gelecek hakkında çok önemli bir karar vereceğiz çünkü biz AK Parti olarak girdiğimiz 11 seçimde oyumuzu sürekli arttırarak seçim kazanıyoruz. Cumhurbaşkanımızın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmek için böyle bir değişikliğe ihtiyacı yok. AK Parti’nin de iktidar olmak için böyle bir değişikliğe ihtiyacı yok. Geçtiğimiz 15 yıllık dönem, yapılan yatırımlar, yaşanan seçimler, kazanan başarılar bunun ispatıdır. Dolayısıyla bu ne bir kişiye özel, ne bir partiye özel bir süreç değil. 50 yıllık siyasi tarihimizin bizi getirdiği çok önemli bir nokta, tarihi bir nokta. Onun için MHP ile AK Parti omuz omuza ciddi bir mücadele verdi ve milletin huzuruna kadar getirdi.
Bunu kimler istemiyor? Deniyor ya ülke bölünecek, bakın PKK 40 yıldır bu ülkeyi zaten bölmeye çalışıyor. Askeri, polisi PKK 40 yıldır şehit emiyor mu? Şimdi PKK “HAYIR” çıksın diye uğraşıyor. FETÖ, PYD, DAİŞ ve DHKPC hayır çıksın diye ciddi bir mücadele veriyor. Almanya, Hollanda gibi batılı ülkeler de oraya giden bir Türk Bakanının konuşmasına bile tahammül edemiyorlar. Türkiye’nin dostu kimdir, düşmanı kimdir çok açık. Bu konuda 15 Temmuz’u hep beraber yaşadık, Çanakkale mücadelesini dedelerimiz yaşadı, 250 bin şehit verdik. Bu işin sonlanması, ülkenin saldırılara açık hale gelmemesi, içerden ve dışardan hükümetleri sürekli maniküle edilmemesi, ülkenin seçilmiş insanların eliyle yönetilmesi hepimizin istediği bir şey. Bu bir parti üstü mesele” dedi.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com