*Yenice Köyü’nde Taş ocağının Kapasite Arttırımı üzerine, Yenice Köy Muhtarlığı tarafından açılan ” Çevresel etki değerlendirilmesi gerekli değildir” kararının iptali işlemiyle Çevre Bakanlığına karşı ve mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı.

*Muhtar Hasan Başkan; “Sular her zaman zirveden çıkar ve Ergene’yi burası besler. Bu tespih tanesi gibi ocaklar burada aynen burada devam ederse, yarın öbür gün bırakın Ergene’yi beslemeyi, abdest almaya su bulamayız.”

HABER

Gülcan KUTLU

Kırklareli İli, Pınarhisar İlçesi ve Yenice Köyü’nün Kuzey/Doğusunda ortalama 15 yıldır çalışan bir Taş ocağının ilave üretim talebi ( Kapasite Arttırımı ) üzerine, Yenice Köy Muhtarlığı tarafından açılan ” Çevresel etki değerlendirilmesi gerekli değildir” kararının iptali işlemiyle Çevre Bakanlığına karşı ve mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildi.

Alınan karar doğrultusunda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı. Bilirkişi incelemesi sırasında Yenice Köyü Muhtarı Hasan Başkan, çevre köy muhtarları, STK’lar ve köylüler taş ocağında hazır bulundular. Bilirkişi heyetinin taş ocağına gelmesi ile birlikte köylüler gelen bilirkişi heyetini ellerinde “Köyümüze Taş Ocağı istemiyoruz”, “Toprak hayattır”, “Doğamızı katletme”, “Çevreyi sevgi korur” pankartları ile karşıladılar.

*Muhtar Hasan Başkan; “Ağaçlar kurumaya yüz tuttu”

Bilirkişilerin inceleme yapmasının ardından yöre halkı dinlendi. Yenice Köyü Muhtarı Hasan Başkan burada yaptığı konuşmada; “Buradaki ağaçlarda yapraklar vardı. Şu anda fotosentez yapamadığı için ağaçların durumunu görüyorsunuz. Bu aynı zamanda ocak her ne kadar köyümüze 2 buçuk Km ise de mermi atımı dediğimiz buradan aşağı baktığımızda bizim üzüm bağlarımız var, meyve ağaçlarımız var. Bunlar da kurumaya yüz tuttu. Sergen Köyü yoluna kadar bu alandaki bütün ağaçlarımız kuruyor. Buradan Kanlı dediğimiz dere geçiyor, buradan Ergene’ye kadar besliyor. Ve burası güzide Istranca ormanları. Sular her zaman zirveden çıkar ve Ergene’yi burası besler. Bu tespih tanesi gibi ocaklar burada aynen burada devam ederse, yarın öbür gün bırakın Ergene’yi beslemeyi, abdest almaya su bulamayız.

*Muhtar Hasan Başkan; “Kirli işlerle biz uğraşmayalım”

Buraları sadece bizim geleceğimiz değil, çoluk çocuğumuzun geleceği değil, burası Çorlu’yu da, Kırklareli’yi de, Pınarhisar’ı da, İstanbul’u da, her tarafı etkiliyor. Bizim ülkemiz görüldüğü gibi çok suyu olan bir ülke değil. Su fakiri ülkeler arasındayız. 2070’li yıllarda bir bardak suya muhtaç olacağız ve belki de bu ülkede su savaşları başlayacak.

Biz bütün bilirkişilerden bizim sesimizi, bizim isteklerimizi en iyi şekilde değerlendirip bizden sonraki gelecek olan nesillerimize buraları bırakalım. Avrupa bize tekstili attı, çimentoyu attı. Devamlı kirli işlerle biz uğraşmayalım. Bu konuda biz sesimizi duyarabilirsek ve sizler bize bu konuda yardımcı olabilirseniz ne mutlu bize.

*Muhtar Hasan Başkan; “İnsanımızın geleceğini etkiliyor”

Şu anda bu ocakların Dereköy’den Çatalca’ya kadar, bu ocaklardaki verimli topraklardan saklanmış tekrar bu ocağı eski haline getirecek 1 m3 toprak var mı? Istrancaların eteklerinde dizayn edilen, eski haline döndürülen 1 tane ocak yok. Bu konuda son derece muzdaripiz. Geleceğimiz çok kötü bir şekilde idare ediliyor. Yani bu ocaklar böyle olmamalı. Her şeyden önce bir faydaya bakılmalı. Şu anda bu ocağı çalıştıran bir tane şirket. Buradan aşağı benim köyümde 700-800 tane nüfus, bağ ile bahçe ile tarımla geçiniyor. Buradaki olumsuz şartlar bizim insanımızın geleceğini etkiliyor. Bu ocağın çalışma sistemine buyurun bakın. Böyle bir sistemle ocak çalıştırılıyorsa ve ülke genelinde de hepsi böyle ise bu olmaz yani bu şekilde. Ben her şeyi siz bilirkişilerin takdirlerinize bırakıyorum ” dedi.

*Muhtar Burhan Çetin; “Eski haline getirilsin”

İslambey Köy Muhtarı Burhan Çetin ise; “ Bizim su kaynaklarımız burada. Biz bu ocağın kapatılacağına inanıyoruz. Ama kapandıktan sonra eski haline getirilmesini istiyoruz. Biz buraya Ankara’dan bilirkişi getirdik ‘Böyle bir çalışma dünyanın hiçbir yerinde yok’ dedi. ” cümlelerini kullandı.

*Prof. Dr. Kantarcı; “Bin yıl beklememiz gerek”

Köylülere destek için gelen Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı bilirkişilere; “Buradaki Kanlıdere’den Soğucak Dereye oradan da Ergene’ye gidiyor. Dolayısıyla iç Trakya suyunu buradan, bu dağlardan sağlıyor. Kaya çatlaktır. Bu çatlak kayalardan düşen kar ve yağmur o da iştirak ederek Ergene havzasını besliyor. Ergene Havzasında hem içme suyu, hem kullanma suyu, hem de tarım alanlarını sulamak için kullanılan su buradan geliyor. Bir cm toprak olabilmesi için 100 yıl geçmesi lazım. Ama kireç taşında 100 yılda da oluşmaz. Çünkü kireç taşındaki kalsiyum karbonat yağmur suyu ile erir gider. İçindeki katkı maddesi toprak olarak kalır. O da bin yıldır. Dolayısıyla buradaki toprak bir kez kaldırıldı mı bir daha hem bu çukuru doldurmaya yetmez, hem de bir daha oluşması için bin sene beklememiz lazım. Biz burasını tahrip edemeyiz. Ben sizlere ekolojik maliyetinden bahsediyorum bu ocağın” bilgilerini aktardı.

Yapılan incelemeler sırasında taş ocağının yaptığı tahribatı gören bazı köylü kadınlar gözyaşlarını tutamadılar.